DÜŞLEMEKTEN KORKARIZ..
Düşlemekten korkarız : yatağımızdan daha da dost
Ve yakınımızdan daha da dost bildiğimiz benlikte,
Dost buluta ulaşır , gereksinimimiz kuzeye
Seninle kaldırdık ruhumuzun gagasıyla.
Ey düşümüz , buğdayın tanelerini ver bize.
Seslene seslene seninle kaldırdık verdiğimiz onca
Kıyıyı , düşünceden yeri veya sanılan iki dalga kumdan
Sahranın üstünde yok bir şey , bir şey yok.
Havayı önümüzde söndürürüz..
Zıddımızda kırılan hava bizde tereddüt olanı biliriz,
Hapishanemizi inşa eder ve portakal cenneti diye
Adlandırır ve düşleriz.. ey özlediğimiz düş ,
Geçmişin bizde yaşanan günlerini çalarız üstünde
Yakılmamızdan korktuğumuz ve senden..
Bizimle gül , eşimizin sabrını vurma iki giysine
Hapsolan , sevgilinin kemiklerini satar ve
Oğluna bir bardak süt alır.. ondaki ve bizdeki düşten
Korkarız.. düşümüzü düşleriz..
Yatağımızdan daha yakın bilmeden !
MAHMUD DERVİŞ
BU MARŞ GİBİ UZAKLAŞACAĞIM..
Bu marş gibi uzaklaşacağım , düşümüzü atın bağrında
Yastık yapıp kırmızı gömleği yanımda taşıyacağım ,
Ve zafer işaretini , ve son kapının anahtarını
Ve ilk denize girecek miyiz ? ey bu mekanın sakini ,
Selam olsun onun olmayan o mekanın önüne selam /
Selam olsun kollarına / kesersin ki ikisi aksın burada
Ve dudaklarına selam olsun / tarlada namaz kıldı rekat
Ederek.. gözlerinin yıldızına ne diyeceğiz ?
Uzaklar ne diyor annene ? kuyuda mı uyu diyor ?
Saldırıya ne diyor ?
Ağustos ayında bulutun çığlığında zafere mi ulaştık ?
Mahmud Dervişe hayat ne diyor ?
Yaşadın , aşık oldun , tanıdın , ve bütün şeyler ölümüne aşık mı oldu diyor ?
Bu marş gibi uzaklaşacağım düşümüzü yastık yapıp ve
Zafer işaretini taşıyarak ve son kapının kilidini ve bu
Marşı üstümüze kapatır mıyım ?
Ancak şimdi yazıyorum.. asıl şimdi hayat hayattır..
MAHMUD DERVİŞ
(Yalnızlık Yenilemeden Kendini , MAHMUD DERVİŞ.. – Çeviri : Metin Fındıkçı , Can Yayınları , Şubat 2009..)